MEVLANA MÜZESİ
Adres: Aziziye Mh. Müzealanı Cd. No:1 Karatay / KONYA
Tel: 0332 351 12 15
Müze Ziyaret Saatleri (Yaz/Kış):
15 Nisan - 30 Eylül: 09:00-18:40
1 Ekim - 14 Nisan: 09:00-16:40
Mevlâna Dergâhı’nın çekirdek yapısı Hz. Mevlâna’nın türbesidir. Türbe
1274 yılında inşa edilmiştir. Hz. Mevlâna’nın Hakk’a vuslatından hemen
sonra türbesinin yanında bir tekke yapıldığı kaynaklarda belirtilmekle
birlikte bu yapılar günümüze kadar ulaşamamıştır. Dergâhın diğer
yapıları semâhane, mescit, dedegân hücreleri, mutfak ve şadırvan 16.
yüzyılda yaptırılmıştır.
Hz. Mevlâna’nın vefatından sonra onu seven kişilere, yakın dostu ve
kâtibi Çelebi Hüsâmeddin şeyh olmuştur. Çelebi Hüsâmeddin’in vefatından
sonra topluluğun başına Hz. Mevlâna’nın büyük oğlu Sultan Veled
geçmiştir. Bu dönemde Mevlevîlik teşkilâtlanmış ve Konya dışında şubeler
açılmaya başlanmıştır. Konya Mevlâna Dergâhı’nda Çelebilik müessesesi
kurulmuş, Hz. Mevlâna’nın soyundan gelen erkek çocuklar postnişin olarak
dergâhı idare etmişlerdir.
Mevlevîlik Konya dışında önce Afyon, Kütahya, Muğla, İstanbul, Tokat,
Erzincan gibi şehirlerde, daha sonra da Balkanlardan Hicaz Yarımadası’na
kadar olan bölgede yayılmış ve Mevlevîhaneler açılmıştır.
Cumhuriyetin ilânından sonra 1925 yılında diğer tekkeler gibi kapatılan
Konya Mevlâna Dergâhı, 1926 yılında Atatürk’ün isteği üzerine Konya
Âsâr-ı Atîka Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. 1954 yılında yeni bir
düzenleme ile Mevlâna Müzesi adını almıştır.
ESERLER
1- Hz. Mevlâna’nın Sandukası: “Hz. Mevlâna vefat edince, cenazesi,
babası Sultânü’l-Ulemâ Bahâeddin Veled’in mezarının yanına getirilirken,
babası oğlunun büyüklüğüne, ilmine hürmeten ayağa kalkmış, ona
başucunda yer vermiştir.” hikâyesine konu olan ahşap sanduka Anadolu
Selçuklu döneminin en güzel ahşap eserlerinden birisidir.
2. Pûşîde Mevlâna’nın Mezar Örtüsü: Mevlevi olan Sultan II. Abdülhamîd
tarafından 1895 yılında deri üzerine atlas kumaştan yaptırılmıştır.
Altın klaptanlı işlemeleri bulunan puşide 3,96 x 6,30 m. ölçülerindedir.
Pûşîdenin üzerinde bulunan yazılar Maraşlı Hattat Hasan Sırrı Efendi’ye
aittir.
3. Mesnevî: Hz. Mevlâna’nın vefatından beş yıl sonra yazılmış olan
Mesnevî nüshası “Nüsha-i Kadîm” olarak kabul edilmektedir. Mesnevî’nin
bu nüshasında altı cilt bir arada toplanmıştır. Kırmızı deriden yapılmış
cildi dönemine ait olmayan Mesnevî’nin 1- 6. sayfaları tam tezhiplidir.
Selçuklular Döneminde 1278 yılında Hattat Mehmed bin Abdullah Konevî
tarafından nesih hat ile yazılmıştır.
4. Kur’ân-ı Kerîm: 9. yüzyıla tarihlendirilen kûfî hatla yazılmış olan
Kuran’ın hattatı belli değildir. Ebru karton ciltlidir. Ceylan derisi
üzerine Meryem Sûresi yazılmış olan on altı sayfalık bu cüzün her
sayfasında altı satır yazı bulunmaktadır.
5. Kur’ân-ı Kerîm: Selçuklu Döneminin ünlü hattatlarından Hattatı Yâkût
el-Musta‘sımî, tarafından 1268 yılında nesih hat ile yazılmıştır.
6. Sancak Kur’ân-ı Kerîmi: Osmanlı döneminde yazılmış küçük Kuranların
en güzellerinden birisidir. Gubârî hat ile yazılmıştır. Gümüş mahfaza
içinde korunan Kur’ân-ı Kerîm karton ciltlidir.
7. Nisan Tası: İlhanlı Hükümdarı Ebû Saîd Bahadır Hân tarafından 1327
yılında bronz üzerine gümüş ve altın kakma tekniğinde yaptırılarak
Mevlâna Dergâhı’na hediye olarak gönderilmiştir. İçerisinde Nisan
yağmurları toplanıp, şifâ niyetine ziyaretçilere dağıtıldığı için Nisan
Tası adı verilen eser üniktir.