Anadolu
Antik Camları
Cam Üretme
Teknikleri ve Camcılıkla İlgili Terimler
Bugün kullanılmakta
olan cam üretme teknikleri, Antik Dönemden beri bilinmekte ve kullanılmaktadır.
Cam üretiminde kullanılan aletlerde de, cam üfleme tekniğinin bulunmasından
beri geçen süre içerisinde önemli bir değişiklik olmamıştır. Yalnızca fırınlarda,
kimyada ve toptan üretim motorlarında teknik gelişmeler olmuştur. Üretim tekniklerinde
meydana gelen ilerlemelerin çoğu ise, endüstri devrimi sonucunda ortaya çıkmıştır.
Örneğin mekanik presleme, asitle aşındırma ve kum püskürterek temizleme yöntemleri
son iki yüzyıl içinde gelişmiş yöntemlerdir.
İç Kalıplama
Yöntemi
Bilinen en eski cam üretim yöntemidir. Metal bir çubuğun ucuna şekillendirilerek
tutturulmuş kil bir çekirdeğin üzerine eritilmiş cam dökülerek küçük kaplar
üretilmiştir. Cama istenilen şekil verildikten sonra, metal çubuk çıkarılmakta
ve kap soğumaya bırakılmaktadır (derece derece soğumasına dikkat edilir). Kap
soğuduktan sonra kilden yapılmış çekirdek kalıp kazılarak yok edilir. Erimtan
Koleksiyonu'nda iç kalıplama yöntemiyle üretilmiş tek bir örnek vardır ve bu
tekniğin kullanılmasıyla üretilmiş son dönem örneklerinden birini temsil etmektedir.
Kalıba Döküm
Bu yöntem, camın daha önceden hazırlanmış bir iç veya dış kalıp üzerinde şekillendirilmesidir.
Bu yöntemin kullanılmasıyla, üretilmiş olan ilk örnekler, çubuklardan elde edilmiş
renkli ve ince cam parçalarının biraraya getirilmesiyle yapılmış mozaik cam
kaplardır. Demir Çağı'nda tek renkli yarı şeffaf ve renksiz camların daha çok
talep edilmesiyle birlikte açık kapların üretilmesi için daha kolay bir yöntem
denenmiştir. Bu yöntem sıcak camın bir kalıp üzerine dökülmesidir. Kapalı kaplar
ise, büyük olasılıkla yapılmak istenen objenin balmumundan bir modelinin çıkarılması
ve ya herhangi bir başka malzemeden yapılmış bir modelin üzerine bal mumu sürülmesiyle
elde edilmiş dış kalıplar içinde üretilmişlerdir. Elde edilen bu kalıplar daha
sonra, kil veya alçı ile sarılarak pişirilmişlerdir. Bu pişirilme sonucunda
balmumu eriyerek modelin şeklini almıştır. Daha sonra bu balmumundan yapılmış
kalıp içine erimiş cam veya büyük olasılıkla toz cam dökülmüştür. Kalıba döküm
işlemi tamamlandıktan sonra, kaplar soğumaya bırakılmıştır. Daha sonra dış kalıp
kesilerek, cam esere son şekli verilmiştir.
Üfleme
Üfleme tekniği ilk olarak MÖ 1. yüzyıl ortalarına doğru yakın doğuda Suriye-Filistin
Bölgesinde uygulanmıştır. Fakat bu teknikten tam olarak yararlanılması ancak,
ortası boş metal bir üfleme çubuğunun kullanılmaya başlamasıyla gerçekleşmiştir
(olasılıkla MÖ 1. yüzyılın son çeyreğinde). Üfleme çubuğu ile havayla şişirme
yönteminin birleşmesi, cam endüstrisi için devrim niteliği taşımaktadır. Bu
yöntemin uygulanmaya başlamasıyla daha kısa sürede, değişik biçimlerde ve daha
ucuza cam üretilmeye başlanmıştır.
Kalıba Üfleme
Bu teknik cam üfleme tekniğinin bulunmasından sonra, olasılıkla MS 1. yüzyılın
ilk çeyreğinde geliştirilmiştir. Yöntemin kullanılmaya başlamasıyla kilden,
metal veya ahşaptan daha önce yapılmış kalıplar kullanılarak belli bir modelin
kopyalarının üretilmesi mümkün olmuştur.
"Pattern-moulding"
Bu yöntemde, fırından alınan cam kütlesi önce bir kalıp yardımıyla biçimlendirilir.
Kalıplama yöntemiyle elde edilen bu biçim şişirilir ve çoğunlukla kabın yeniden
şişirilmesi sırasında helezoni kıvrımlar meydana getirilerek döndürülür.
Cam İpliği
Serbest üfleme tekniği ile üretilmiş kaplara daha çekici görünüm veren bir süsleme
tekniğidir. Genellikle kapla zıt renkli ince cam lifleri ile uygulanır.
Kesme
Cam eserlerin dekore edilmesi amacıyla kullanılan kesme işlemi, kap soğukken
gerçekleştirilen ayrı bir yöntemdir. Romalılar cam üreticileri ve cam kesicileri
arasında kesin ayırım yapmışlar ve ilkini vitrearius, ikincisini diatretarius
olarak isimlendirmişlerdir. Cam üreticileri genellikle sıcak camın biçimlendirilmesi
sürecinde görev alırken; cam kesiciler, kıymetli taşları işleyen ustalarla eş
değerde olan hünerlerini ortaya koymuşlardır.
Ateşle Parlatma
Kabın dış yüzeyindeki kalıntıların giderilebilmesi amacıyla, yumuşatılmak üzere
son defa fırında ısıtılması işlemidir.
Vurma
Cam kabın tabanında, çoğunlukla noble kullanımı sırasında meydana gelen basıncın
neden olduğu oyuklara verilen isimdir.
Düzleştirmek
Yumuşatılmış camın, çoğunlukla kabın bir kenarına ilave edilmiş olan cam ipliği
bezemenin düzleştirilmesi amacıyla, düz bir yüzey üzerinde yuvarlanması işlemidir.
Noble
Cam ustasının, kabın işlenmesi aşamasında camı tutmasına ve biçimlendirmesine
yarayan uzun, metal çubuktur. Üfleme işleminden sonra, tabanına tutturulan noble
yardımıyla kabın ağız kenarı, kulbu (kulpları) ve bezemesi tamamlanır. Noble,
çoğunlukla tabanda tutturulmuş olduğu noktada bir iz bırakır. Bununla birlikte,
tüm cam kapların tabanında noble izi yoktur. Çünkü bazı cam ustaları parlatma
ve cilalama yöntemleriyle bu izleri yok etmiş olmalıdırlar. Noble yerine kullanılabilecek
diğer bir seçenek de, kabın bir kıskaç veya kerpeten yardımıyla tutulmuş olmasıdır.
Birçok küçük parfüm şişesinin boyun bölgesinde bu tip izlere rastlanılır. Bu
izlerden, çok miktarda üretilmiş ucuz parçaların imali sırasında kabın bu yöntemle
tutulmasının tercih edildiğini biliyoruz.
Aşınma
Bu gün birçok antik camda gözlenen irrizeli yüzeyler, üretim sırasında meydana
gelmediği gibi, istenerek de yapılmamıştır. Bu yüzeyler dış etkenlerin neden
olduğu aşınmadan meydana gelmektedir. İlerleyen yıllarla birlikte camın bileşimi
bozulmakta ve camın yüzeyinin pul pul dökülmesine ve irrizeli bir görünüm almasına
neden olan kimyasal bir tabaka oluşmaktadır. Bu tabaka eserin hem orijinal rengini
ve şeffaflığını örtmekte, hem de dekoratif unsurlarını kapamaktadır. Hatta bazı
aşırı durumlarda, tüm eseri örttüğü bile görülebilmektedir. Bununla birlikte,
tüm antik cam eserlerde bu aşınma tabakası oluşmamıştır. Aşınma, eserin bazı
toprak tipleri, ıslaklık ve ani ısı ile nem değişikliklerine maruz kaldığı durumlarda
meydana gelmektedir.