1924 yılında müzeye dönüştürülen Topkapı Sarayı’nın, fevkalade müzeyyen, ferah, güzel ve büyük salonu olan Hünkâr Sofası, Harem Dairesi’nin adeta kalbinde yer almaktadır. Hünkâr Sofası, Harem-i Hümayun ile Mabeyn arasında sarayın en görkemli yapısı olup, gerek işlevselliği, gerekse tezyinatı ile hem keyifli hem de en süslü salonu olma özelliğini taşımaktadır.
1580 ile 1590 yılları arasında Mimar Davud Ağa’ya revaklı bir avlu olarak yaptırılan Hünkâr Sofası’nın değişik dönemlerden kalan farklı üsluptaki süslemeleri ziyaretçilerini geçmişte keyifli bir yolculuğa çıkarır. Hangi yöne bakarsanız sizi o döneme götüren bir gezintiye başlarsınız.
Hünkâr Sofası, lV. Mehmed, l. Mahmud, lll. Osman, lll. Selim, Sultan Reşad ve Cumhuriyet dönemlerinde esaslı onarımlardan geçmiş ve bilhassa 1951-1971 yılları arasında Genel Harem Daireleri onarımlarıyla günümüze kadar ulaşmıştır.
Sofanın rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin yapılması işi ilk olarak 2006 yılında gündeme gelmiş ve buna istinaden İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün denetiminde projeleri temin edilerek ilgili Koruma Bölge Kurulunca onaylanmıştır.
Hünkâr Sofası ve Müzik Odasının restorasyonuna 11.01.2011 tarihinde başlanılmış olup İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün denetiminde gerçekleştirilen çalışmalar 2014 yılı içinde tamamlanarak Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından 12.01.2015 tarihinde ziyarete açılmıştır.
Yapılan restorasyon kapsamında;
Dönemsel araştırma analizleri,
Boşalan derzlerin sökülmesi ve yeniden yapılması,
Orijinal sıvaların güçlendirilmesi,
Çift cidarlı olan ana kubbenin arasında temizlik yapılması,
Eskiyen kurşun örtü ve kurşun altındaki horasan, çamur sıva, çimento sıvaların sökümleri; özgün malzemeleri ile yenilenmesi; kötü durumda olan tüm horasan sıvaların raspası ve sıvasının yapılması,
Valide Bölümünde bulunan orijinal ahşap yer döşemesinin hassas olarak sökümü, döşeme altındaki karkaslarda güçlendirme ve koruma yapılması, iyi durumda olan kaplamalar korunarak sadece kötü durumda olan kaplamaların yenilenmesi,
Çimento dışlıkların sökümü, tatlı kireç ile yeni dışlıkların yapılması,
Valide Bölümünde bulunan muhdes sekilerin sökümü,
İçerideki her türlü ahşap imalatların takviye, onarım ve güçlendirmesi, gomalak cila işleri,
Hünkâr Sofası içindeki çini pano ve kitabelerin temizlenmesi, çini tamamlamaları,
Ana kubbedeki kalem işlerinin sıvaları ile birlikte yekpare olarak alınması, bu alanların altındaki bağdadilerin onarımı ve üzerine özgün sıva yapılarak tezyinatların tamamlanması,
Ana kubbe ahşap hat yazılarının kötü durumda olan kısımlarının alınarak yerine aslına uygun ıhlamur ağacı ile hazırlanmış oyma hat yazı ile tamamlama yapılması,
Hem korunan hem de yenilenen yazı ve yazı profillerinin gerekli onarımlarının yapılması ve altın varaklanması, kötü durumda olan tüm kalem işleri ve altın varaklar üzerinde yalnızca deformasyona uğrayan kısımların itinalı raspalarının yapılması, raspalanan alanların koruma, güçlendirme ve tamamlamalarının yapılması,
Ana kubbede kötü durumda olan tombağın onarımı ve altın varak uygulanması,
Valide Bölümü tavanındaki ahşap oymaların onarımı; demir, kurşun ve pirinçten oluşan madeni parmaklıkların raspaları, gerekli koruma metotları ile birlikte beyaz altın varak uygulaması, sedef korkulukların tamamlanması ve onarımı,
Müzik odasının çini onarımları, ahşap tavanı ve karkaslarının onarımı, tonoz tavanında bulunan malakâri tezyinat katmanlarının sıva altından çıkartılarak sergilenmesi gibi uygulamalar gerçekleştirilmiştir.
Bakanlığımız denetiminde restorasyonu yapılarak ziyarete açılan ve barındırdığı mimari öğelerin çeşitliliği ile adeta altı buçuk asır hükümranlığını sürdürmüş bir devletin kültürel çeşitliliğini günümüze taşıyan Hünkâr Sofası, Osmanlı İmparatorluğu’nun bütün ihtişamını ziyaretçilere yansıtmaktadır.